İZMİRİZ BİZ - İzmir'in ticaret tarihinde önemli bir role sahip olan Kardiçalı Ailesi'nin 3. kuşak temsilcilerinden tanınmış iş insanı Tuncay Özilhan'ın eşi Emine Özilhan ile Macit Erzel ve Cemal Çiftçiler'in en büyük hissedarı olduğu tarihi Büyük Kardiçalı Hanı satışa çıktı. Depreme dayanıksız olduğu gerekçesi ile boşaltılan ve hırsızların hedefi olunca da zemin kattaki dükkan girişlerine tuğla örülen yüzyıllık hanın İstanbullu bir emlak firması tarafından 35 milyon dolara yani bugünkü dolar kuru ile 1 milyar 135 milyon liraya satışa çıktığı öğrenildi. Yaklaşık 4 bin 824 metrekare kapalı alanı bulunan han, 98 yıl önce İzmir'in ilk, ülkemizin de 2. betonarme yapısı olarak bin 718 metrekarelik arsa üzerine inşa edildi. Alıcı ve aracılardan hiçbir komisyon talebi veya ücret talebi olmadığı, yapının konumu ile turizm yatırımcılarına uygun bir bina olduğu belirtilen satış ilanında, tarihi hanın 35 milyon dolara satışa sunulduğu kaydedildi.
İzmir'in (özellikle tütün ticaretinde isim yapmış) tanınmış ailelerinden Kardiçalı ailesi (Kardiça, Batı Tesalya'da bir kenttir) tarafından 1923'te inşa edilmiş ve Türkiye'de betonarme mimarinin ilk örneklerinden biri olan (İstanbul Vakıflar Bölge Müdürlüğü binasından sonra ikinci) ticari amaçlı bir yapıdır. Türkiye Cumhuriyeti'nin ilk yıllarında, neoklasik bir yaklaşım içinde gelişen ve Osmanlı dini yapılarının dekoratif mimari unsurları kullanılarak oluşturulmaya çalışılan ulusal mimarlık akımının ürünlerindendir. Konak'ta Cumhuriyet Bulvarı ile Mimar Kemalettin Sokağı'nın kesiştiği köşededir.
Kardiçalı Han'ın pencereleri her katta farklılık gösterir. 1952'de aile reisi İbrahim Kardiçalı'nın 78 yaşında vefat etmesi ve varislerinin kimi dükkânları kiracılara satması nedeniyle mülkiyet paylarının dağılması (bugün 20 hissedar) zamanla bakım ve onarımını aksatmış, yapının sahipsiz kalmasına sebep olmuştur. Özellikle birahanelerle dolan zemin katta su baskınlarının yarattığı tahribat ve ayrıca tabelaların yarattığı görüntü kirliliği 2003'te yapılan bir düzenleme ve yenileme çalışmasıyla bir ölçüde giderilmiştir. dönemin han yöneticisi ve mülk sahiplerinden Abdurrahman Malhut'un girişmiş olduğu bu yenileme çabaları sonuç vermiş ve eskiden tekstil atölyeleri ile dolu olan han yakın zamanda adeta sanat merkezi durumuna dönüşmüştür