TARHANA KİTABI VESİLESİYLE KARŞIYAKALI TARHANA OSMANI HATIRLAMAK…
Geleneksel mutfağımızın en güzel zamanlarını yaşadığımız günlerdeyiz.
Hayranı olduğum değerlendirme kültürümüzün hummalı hazırlıklarının finaline yaklaşıyoruz.
Türk kadınının ata annelerinden yıllarca bugünlere taşıdığı kadim bilgilerle, turşular kurulur, yaz meyveleri reçellere dönüşür. Biberler, patlıcanlar, bamyalar kurutulur. En bereketlisi de canım domatesler. Kah güneşte kurutulur, kah kavonozlara kaynatılıp doldurulur. Türk evlerinin aşçısı annelerin temel malzemesi domates salçaları hazırlanır.
Tüm bu üretimlerin içinde bana göre en değerlisi TARHANA’dır…
TARHANA, Türk mutfağının çorbaları içinde en besleyici ve en lezzetlisidir.
İçinde yaz mevsiminin en güzel domatesleri, kırmızı kapya biberleri, soğan, nane, dereotu, süzme yoğurt, tarhana otuyla ve unla buluşarak, fermante olarak, kurutularak bugünün tabiriyle süper bir gıda haline gelir.
Makedonya Göçmeni bir anneannemin olması sayesinde, mutfak tutkumun tohumları çocukluğumda
midemin en derinlerinden bugünlere filizlenmeye başlar. Yaz biterken, anneannemin evinde komşularıyla birlikte adeta bir ritüel gibi hazırlanan ve yoğurulan Tarhana’nın kokusu dün gibi burnumun ucunda belirir. Yıllarca anneannemden öğrendiğim tarifle kendi tarhanamı yaptım ve bundan büyük bir mutluluk duydum. Kızlarım da severek içtiler. Evimizde yemek düşünürken zorlandığımda akla gelen ilk yemek oldu. Kış aylarının mutfaktaki vazgeçilmezlerinden…
Tarhana Kitaplaştı…
Değerinin yeterince ne yazık ki bilinmediği, yeni nesilin küçümsediği, modern dünyanın dayattığı sağlıksız, katkılı ama havalı gıdaların yanında adına yazılmış bir kitapla karşılaşmak beni inanılmaz umutlandırdı. Mutfak Kültürü Araştırmacısı Hülya Duranoğlu Erol ve kızı Işıl Erol’un birlikte kaleme aldıkları “Geçmişten Geleceğe Şifa Tarhana” Kitabı, tarihi, tarifleri, adetleriyle Anadolu’nun yüzlerce yıllık tarhana kültürünü anlatıyor. Kitabın Önsözü: “Tarhana insanlık tarihinde üretilen hazır gıdaların ilki, belki de en besleyicisi ve lezzetlisidir” diye başlıyor…
Anadolu kadının yaşadığı coğrafyasında ne yetişiyor ise onunla zenginleştirdiği yoğurtla yapılan ak tarhana, top tarhana, ekşi erikli, kızılcıklı, börülceli, fasulyeli, nohutlu, domatesli biberli pembe un tarhanalar, glütensiz tarhana, çerezlik tarhana, damla sakızlı tarhana… dile kolay.
Bugün Anadolu’nun pek çok yerinde farklı içeriklerde yaklaşık 50 çeşit Tarhana bulunmaktadır.
Mutfak kültürümüze çok değerli bir eser kazandıran Hülya Hanım ve Işıl Hanımı yürekten kutluyorum.
Gelelim Karşıyakalı Tarhana Osman’a
Eminim çoğunuz ismini ilk defa duyuyorsunuzdur.
Türkiye’nin beslenme alanındaki ilk bilim insanı olan Doç. Dr. Osman Nuri Koçtürk, 25 Haziran 1918 yılında İzmir’in Karşıyaka ilçesinde dünyaya gelir. İzmir Erkek Lisesini bitirdikten sonra, Ankara Üniversitesi Veteriner Hekimliği Fakültesi’nden (1942) okul birinciliği ile mezun olur. 1949-1953 yıllarında ABD Missouri Üniversitesi’nde beslenme üzerine araştırmalar yapan Koçtürk, 1953 yılından itibaren Ankara Üniversitesi’nde öğretim üyesi olarak görevine devam etti. Osman Nuri Koçtürk, 1908 yılına kadar 2 bin makale, 65 kitap ve sayısız konferans ile halkı beslenme konusunda bilinçlendirmek için mücadele verir. “Gıda Emeryalizmi”, “Sessiz Savaş”, “Açlık Korkusu” en çok tanınan kitapları…
Yaşamını gıda emperyalizmi ile mücadeleye adayan Türk tarımını korumak ve geliştirmek için büyük güçlerin baskısına bile cesurca direnen, yarım asır önce gıda terörüne karşı savaş açan Karşıyakalı “Tarhana Osman” lakaplı Türk aydını Doç.Dr. Osman Nuri Koçtürk, 1950’li yıllarda başlayan “Marshall yardımları döneminde, Türkiye’de halkı yönlendirmek için ısmarlama şarkılar yapılırken, “çocuklarınıza tarhana içirin” diyen bir yurtsever. Türkiye’ye Marshall yardımı çerçevesinde ABD’den büyük miktarda süt tozu yardımı yapılan yıllar. Suya karıştırılan bu süt tozları bütün okullarda çocuklara içirilir. Koçtürk, Amerikan süt tozunda kansere yol açan “aflatoksin” mantarı bulunduğunu ispat eder ve yıllar sonra yasaklanmasını sağlar. Süt tozunun ardından ülkemize sokulan Amerikan margarini ve genetiği ile oynanmış GDO’lu buğdayla mücadele eder.
Gittiği her yerde Amerikan gıda ürünlerinin yerine halka tarhana yapmayı ve tüketmeyi önerir.
Tarhana Osman lakabı ona buradan kaldı… Koçtürk’ün çabaları ihracat lobilerini kızdırır.
12 Eylül’de tutuklanır. Bir süre cezaevinde yatar. Çıktıktan sonra içe dönük bir yaşam sürer.
Koçtürk, 4 Nisan 1994 yılında Ankara’da yaşama veda eder.
2016 yılında Karşıyaka Belediyesi tarafından, heykeltraş Ahmet Uzun’a yaptırılan büstü Yalı Mahallesindeki Kent Koop Gıda Marketin bahçesine konuldu.
Türk Tarımı adına, canı pahasına çok değerli adımlar atan Rahmetli Koçtürk’ün, gıda alanındaki düşünceleri keşke bugünlerimize ışık olabilse. Geleneksel Beslenme Anlayışımıza sahip çıkmamız boynumuzun borcu. Nurlarda uyu “Tarhana Osman"
Sevgiyle kalın…
SİBEL ÖNBAŞ I 10.09.2024