Manisa Spil Dağı’na, şehirleşme, kuraklık, aşırı otlatma, sanayileşme, turizm ve yurtiçinde bilinçsizce toplanmaları nedeniyle nesilleri tükenme noktasına gelen Anadolu bitkilerini tanıma turu düzenlendi
Eczacılık Fakültesi, kimya bölümü okuyuyan öğrencilerin yoğunlukta olduğu etkinliğe kozmetik sanayiinden firma yöneticileri ve doğa fotoğrafcıları katıldı. Ege Tarımsal Araştırma Enstitüsü’nden Dr. Erdinç Oğur, Spil Dağı’ndaki üçgül, sığır kuyruğu, havaciva otu, koca yemiş, çiğdem, yabani tere, geven, kekik, kuzu kulağı, dağ kekiği, katır tırnağı, adaçayı, sütleğen, melisa, nane, mayıs papatyası, Manisa Lalesi, karakafes, mersin bitkilerinin insan sağlığı ve kozmetik sanayiindeki faydalarını anlattı. Yaklaşık 100 kişinin katıldığı etkinlikte soruları da yanıtlayan Oğur, “Spil Dağı’nda başta Manisa Lalesi başta olmak üzere 76 adet endemik bitki türü tespit edilmiş durumda”dedi.
Etkinliği düzenleyen Laber İva Natura Organik Kozmetik Yönetim Kurulu Başkanı Levent Kahrıman, “Korumasız aşırı insan faaliyetleri nedeniyle gezegenimiz büyük bir iklim krizi yaşıyor. Bitki türleri, yaban hayatı, sulak alanlar bir bir yok oluyor. Herkesin bir şeyler yapması lazım. Biz de sektörümüzün en kıymetli varlığı bitkileri korumak için bu tür etkinlikler ve Anadolu bitkilerinin korunmasına yönelik Türkiye genelinde para ödüllü kısa film yarışması düzenliyoruz” dedi.
Manisa ile İzmir il sınırı arasında yer alan Spil Dağı Milli Parkı, sahip olduğu farklı jeolojik oluşumlar, zengin flora ile tarihi ve mitolojik özellikleri bir arada bulundurması ile doğal ve kültürel peyzajın en güzel örneklerinin sergilendiği eşsiz orman varlıkları arasında gösteriliyor. Mitolojide Kybele, Niobe, Tantalos ve Pandereos ile ilgili öykülerde adı geçen Spil Dağı’nın eteklerinde Tantal Kalesi kalıntıları, bereket tanrıçası Kybele’nin rölyefi, Niobe Ağlayan Kaya ve Bizans Dönemi’nden kalma Magnesia Kalesi’nin kalıntıları yer alıyor.
AHMET AKANSU I 19.05.2024