Bu Narsistik Hız Çağında yeni bir devir inşa edildi. Taş Devri değil “İmajlar Devri” Artık içerik önemli değil pazarlanan imaj ne kadar değerli ona bakıyor herkes. Bu ilişkilerde de böyle. Bütün mesele bu. Sosyal medya hesaplarında takipçi ve beğeni kasmak için neler yapman gerektiği. İş görüşmesine giderken diploman ve belgelerinden çok nasıl giyinmen gerektiği tembihleniyor artık insanlara. Mesela şık ve pahalı markalar ve logoları havada uçuşmalı.
Ne yazık ki ilişkilerde de böyle tanışırken son model araba kiralayanlar, tanışırken lüks ev kiralayanlar “mış gibi yapanlar” instagramda janti ve filtreli pozlar paylaşarak kendini olmadığı bir şekilde sadece imajıyla pazarlamaya çalışanlar. Ama sonrası daha da feci. Sonrası hüsran. Sonrası hayal kırıklığı sonuçta ilişki denen şey arabadan, evden, paradan ibaret değil sadece. Arabayı kemiremezsin, arabayla dertleşemezsin, arabayla sohbet edemezsin, arabaya sarılarak uyuyamazsın..! Ama gel de bunları anlat günümüz İmaj Devri İnsanlarına.
Bir müddet sonra insanlar kendilerine bile yabancılaşıyor. Ben kimim diyor? Çünkü o insan artık başkalarına kendini beğendirmek için yani “imajı” için kendinden vazgeçti. Artık o “o” değil.
Başkaları yokmuş gibi yaşa der Şems. Başkaları için kendini kaybetme der. Başkaları ne der diye kendinden vazgeçme der.
Dünyanın 4’te 3’ü suyla kaplı ne yazık ki günümüzde de insanlar kendilerinin 4’te 3’ünden başkaları tarafından sevilmek için yoksun kalıyor. Bu hatayı yapmayın. Sizi seven sizi siz olduğunuz için sevsin. Orhan Gencebay’ın çok güzel bir şarkısı var:
“Beni böyle sev seveceksen,
kalbim senindir gireceksen.
Girme ömrüme, girme gönlüme
Ne dertliymiş bu diyeceksen.” diye devam eden şarkı.
Elbette eski aşklar kalmadı ama umarım geri gelir eski aşklar. Eski aşklar deyince aklıma “Selvi Boylum Al Yazmalım” filmi gelir.
Çerez politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez kullanmaktayız. Sitemizi kullanarak çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız. Çerez Politikası
