Mahkum, mahkum yakınları , tıklım tıklım neredeyse izdiham yaşanan cezaevlerinde bir ümit ile af, bir ümit ile ceza indirimi beklerken 9.Yargı Pakedi'nin üç maddesine CHP'den itiraz geldi.İş uzadıkça uzuyor. Burada Adalet Bakanlığı'nın bana göre küçük bir iletişim hatası var.31 Mart yerel seçimler öncesi meclis tatile girmeden ortada dolaşan AF ve ya ceza indirimi konusunu bence dillendirmemeli, çalışmalarını gizlice yürütmeliydiler.Ve bir anda da meclise sunup kısa sürede sonuç alınmalıydı.Böylelikle şu an cezaevinde bulunan mahkumların ve yakınlarının psikolojisi ile bu kadar oynanmamış olurdu.
Tok açın halinden anlamaz diye bir laf vardır ya hani, cezaevine girmeyen, orayı yaşamayan insan da o duygu karmaşasını, o psikolojiyi anlayamaz.Ben şu anda çok çok iyi biliyorum ki herkes, içeride mahkumlar , dışarıda yakınları , firariler vs kulak kesilmiş haberlerde sunucuların neredeyse dudaklarını okuyorlar.
Koğuşlara daha fazla gazete giriyor hem yandaş hem muhalefet medyasının gazeteleri daha fazla alınıyordur.
Gazeteler elden ele mahkumlar arasında dolaşıyordur.En küçük fırsatta infaz memurlarına mahkumlar sorular soruyordur.
Mahkum yakınları internetteki Af haberleri yaygarasından mutlaka şikayetçilerdir.Çünkü çok fazla okunan bir haber olduğu için hemen hemen hergün tüm ulusal ve büyük gazeteler dahil bıkmadan usanmadan sanki af çıkmış veya yeni bir haber varmış gibi eski haberi sürekli güncelleyerek sayfalarına raiting sağlamaktadırlar.
Yapılan telefon ile hasret görüşmelerinde ilk soru var mı bir gelişme , haber var mı, af var mı sorusudur.
Görüşlerde, açık görüşlerde konuşulan ilk konu budur.Avukat görüşüne çıkan mahkuma tembihler yapılıyor avukata sorsana ne oluyormuş bu yargı pakedi bizi vuruyormuymuş sohbetleri yapılıyordur.
5 aydır ha çıktı çıkıyor, çıkacak diye oyalayanlar, bu haberden prim yapmaya çalışan yaygaracı gazeteler , haber siteleri sadece kendilerini düşünüyorlar tek düşünülmeyen , ayarları ile oynanılan insanlar ise cezaevindeki mahkumlardır. Çünkü ben bunların hepsini bire bir yaşadım.10 kişilik koğuşlarda 30 kişinin yattığı yerde insanların psikolojisi ile daha fazla oynanmamalı bir an önce yasa vs her ne ise yürürlüğe girmelidir.Aylardır herkesin ağzına pelesenk olmuş, af, indirim konusunda bıçak kemiğe dayanmış şimdilerde de 1 Temmuz'a uzamıştır.
Bakanlık burada halkla ilişkiler konusunu bence iyi yönetememiştir.Ocak ayında sorulan soruya daha farklı cevap verilseydi mahkum 5 aydır içeride kafayı yemez, eziyet çekmezdi.Konunun hem sosyolojik hem de psikolojik olarak mutlak suret ile ele alınması, değerlendirilmesi gerekmektedir.
Bu hafta başında Meclis yaz tatiline girmeden gündeme alınması beklenen 9. Yargı Paketi üzerine yürütülen tartışmalar sonucunda bazı maddelerin yeniden düzenleneceği öğrenildi. Kamuoyuna “etki ajanlığı” olarak bilinen ve “yeni tip casusluk suçu” oluşturarak pek çok STK, gazeteci ve araştırmacıyı zan altında bırakma riski barındıran maddenin "netleştirileceği" belirtildi. AK Parti ile muhalefet arasındaki temaslarda taslağın Meclis’e gelmeden önce bu maddedeki muğlak ifadelerin düzeltilmesi gerektiği yönünde görüş birliğine varıldığı öğrenildi.
9.YARGI PAKEDİNDE “Etki ajanlığı” olarak bilinen ve yabancı bir devlet veya organizasyonun çıkarları doğrultusunda Türk vatandaşları veya kurum ve kuruluşları hakkında araştırma yapan veya yaptıranlara hapis cezası getiren maddenin çerçevesinin netleştirilmesi bekleniyor.
AK Parti ve CHP’li milletvekilleri arasında yargı paketiyle ilgili temaslarda bulunuldu ve taslağın “etki ajanlığı” maddesinin pek çok kesime suçlama getirilmesine neden olabilecek muğlak ifadelerden arındırılması üzerinde duruldu. AK Parti tarafı da maddenin muğlak ifadeler barındırdığını ve yeniden düzenlenerek, çerçevesi netleştirilerek Meclis’e getirileceğini ifade etti.
CHP’nin 9. Yargı Paketi’ne üç temel itirazı var
CHP milletvekillerinin yargı paketine ilişkin eleştirilerinin odağında da ''etki ajanlığı'' maddesinde yer alan ve uygulamada pek çok farklı yoruma neden olarak yaygın suçlamalara konu olabileceği yer aldı. Madde mevcut haliyle, “devletin güvenliği veya iç veya dış siyasal yararları aleyhine yabancı bir devlet veya organizasyonun stratejik çıkarları veya talimatı doğrultusunda Türk vatandaşları veya kurum ve kuruluşları ya da Türkiye’de bulunan yabancılar hakkında araştırma yapan veya yaptıranlar hapis cezası” getirilmesini düzenliyor.
CHP bu maddeyle, Avrupa Birliği fonlarından yararlanan birçok kurum bile casuslukla suçlanabileceğine dikkat çekerek itiraz ediyor. Kulislere yansıyan bilgilere göre AK Parti tarafında bu itiraz yerinde bulunsa da maddenin tamamen çekilmesi değil net sınırlar konularak yeniden düzenlenmesi üzerinde duruluyor.
CHP’nin itirazlarının yoğunlaştığı üç ana madde içinde taslakta yer alan “kadının soyadı” düzenlemesi de var. Taslağa göre, 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun 187’nci maddesinde yer alan, kadınların evlendikten sonra bekarlık soyadlarını tek başına kullanamaması söz konusu olacak. Anayasa Mahkemesi’nin kadınların bekarlık soyadını kullanabilmesi yönündeki kararı hatırlatılarak, bu maddeye itiraz ediliyor. Ancak edinilen bilgiye göre, Anayasa Mahkemesi kararlarına uyulmayarak, Soyadı Kanunu içinde bazı maddelerin değiştirilmesi gündeme gelebilir. Torba kanun halinde getirilecek yargı paketinin, TBMM Kadın Erkek Fırsat Eşitliği Komisyonu'nda da görüşülmesi üzerinde duruluyor.
CHP’nin bir diğer itirazı taslağın 17’nci maddesinde yer alan Bölge Adliye Mahkemesindeki en kıdemli Cumhuriyet Savcısının, Cumhuriyet Başsavcı Vekili olarak görev yapmasına son verilmesi. Bu düzenleme, Seçim ve Siyasi Partiler Yasası değişikliği ile getirilen seçim kurullarındaki en kıdemli hakim uygulanmasının kaldırılmasına benzetilerek eleştiriliyor.
"Komisyona geldiğinde çok ciddi muhalefet sergilenecek, tamamen geri çekilmeli"
Meclis Başkanvekili CHP Denizli Milletvekili Gülizar Biçer Karaca, dün Parlamento Muhabirleri Derneği'ni ziyaretinde gazetecilerin sorularını yanıtladı. "Etki ajanlığı" düzenlemesinin tamamen geri çekilmesi gerektiğini dile getiren Karaca, komisyon aşamasında CHP'nin etkili muhalefet sergileyeceğini belirtti. Karaca, şunları söyledi:
"Komisyona geldiğinde o konuda çok ciddi bir muhalefet sergilenecek. Umarım AYM sürecine gitmeden kanun teklifinin sahipleri bu konudaki yanlışlarından dönerler, maddeyi de teklif kapsamından çıkarırlar. Her şey etki ajanlığı kapsamında casusluk faaliyetine girebilir. Hukukta bir virgül, bir kelime çok ciddi yorumlamalara sebebiyet verecek meseleler olabilir. İktidara göre beka farklı bir şey muhalefetin bekası açlıkla sınanak çocuklar, kadınlar ve yoksulluk diyoruz biz. Onu yorumlayacakların politikalarına göre etki ajanlığı farklı bir şey. Kanunlar somut olmalı soyut olmamalı. Eğer çıkacaksa belli sınırları olamalı ama etki ajanlığı meselesi sınırlandırarak de geçmemeli. Çok iyi bir düzenleme olabilir ama uygulayıcıların elinde hepimiz için çok farklı yorumlanarak kötü sonuçlar doğurabilir. Kişisel kanaatim, etki ajanlığı meselesinin tamamen geri çekilmesi gerektiğini düşünüyorum. Daha özgürlükçü, demokratik bir anaysa istiyoruz diyerek anayasa çalışmalarını başlatıyoruz diyenlerin de büyük sınavıdır 9. Yargı Paketi'ndeki etki ajanlığı meselesi. (Kadının soyadını kullanmasına ilişkin düzenleme) AYM kararına rağmen bir düzenlemenin mutlaka geri çekilmesi gerektiğini ve AYM kararına uygun bir düzenlemenin hayata geçmesini diliyorum."
Sağlıcakla kalın.Takipte kalın.
ALKAN DOĞANER I 23.05.2024