Her İzmirlinin mutlaka bir anıya sahip olduğu yerdir Kemeraltı. Mesela ben çocukken kaybolmuştum, birbirine benzeyen sokaklarında çoğu İzmirli gibi. Alışveriş Merkezleri hayatımızda yokken hemen hemen her hafta arkadaşlarımızla sinemaya gittiğimiz yerdi Kemeraltı. Patlamış mısırları güzel diye Şan Sineması’na giderdim ben daha çok. Sema Sineması, Çınar Sineması, Konak Sineması… Hepsi Kemeraltı’ndaydı. İzmir’in gençleri ya Alsancak’ta ya da Kemeraltı’nda vakit geçirirlerdi eskiden. En önemli eğlence ve sosyal aktiviteydi sinemaya gitmek.
Kemeraltı sevgisi ve alışkanlığı küçüklükten başlardı aslında. Çocukken aile büyüklerimiz, dedelerimiz, bizleri hafta sonu Kemeraltı’na götürürdü. Bir hafta döner yerdik, diğer hafta esnaf lokantasına giderdik, bazen de köfte. Tatlıyı da ihmal etmezdik tabii ki. Üstüne bir de sinema. Hafta sonunun en keyifli ve eğlenceli aktivitesiydi bu. Dedemin muzip ve şakacı tavrı, tüm esnafla ahbap oluşu bizim gezilerimizi daha da keyifli hale getirirdi. Ben de şimdi arkadaşlarıma Kemeraltı gastronomi turu yaptırıyorum aynı keyif ve mutlulukla. Başka bir yazımızda Kemeraltı’nın lezzetlerinden de bahsedeceğim daha detaylı.
Dededen toruna geçen bu Kemeraltı sevdası şimdi de ağabeyimden oğluna geçerek devam ediyor. O da çoğu hafta sonu Kemeraltı’nda önce döner üzerine tatlı yemeğe gitmek istiyor ve her daim kalabalık ve hareketli sokaklarında gezmek. Ama maalesef Kemeraltı’nda sinema keyfini deneyimleyemeyecek. Çünkü artık Kemeraltı’nda sinema yok. Alışveriş Merkezlerinin hayatımıza girmesiyle birlikte yavaş yavaş Kemeraltı’ndaki sinemalar boşaldı ve sonunda dayanamayarak kapandılar. Sema Sineması, Şan Sineması kaderine terk edilmiş bir şekilde çürüyor, âtıl durumda.
Teknoloji ilerledikçe, değiştikçe alışkanlıklar da farklılaştı elbette. Sinemanın yerini televizyon gibi başka eğlenceler aldı. Kemeraltı AVM’lerle bu konuda yarışamadı, bu eğlence alışkanlığını onlara kaptırdı. Pandemiden sonra insanların yaşadığı haklı tedirginlik, yani kalabalıkların içine çok fazla girmek istememe tercihleri, sinemaya talebi de etkiledi. Özellikle pandemiyle birlikte sadece sinema değil televizyonun da yerine geçen online platformlarda filmler, diziler izlenmeye başlandı.
Gençlerin talepleri, istekleri, eğlence anlayışları da değişti zamanla. Eğlence sektörü ve mekânları Alsancak’a, sonra Bostanlı’ya, son dönemde de Urla ve Çeşme’ye geçti. Bugünlerde tematik mekânlar, “event”ler, partiler, konsept etkinlikler, “yeni nesil“ eğlenceler revaçta. Farklı, özgün, sıra dışı, yeni deneyimler kazanabilecekleri seçenekleri tercih ediyor artık gençler. Yani kısacası Kemeraltı günden güne cazibe merkezi olmaktan uzaklaştı gençler için. Açıkçası onları Çarşı’ya çekebilecek çok da etkinlik yok maalesef. Varsa da sayısı az. Kemeraltı gibi önemli bir Oldtown’un gece yaşamaması, gençlerin kendisini buraya ait hissedememesinin en büyük etkenlerinden biri.
Kemeraltı; tarihi boyunca birçok kültüre ve dine ev sahipliği yapmış, farklı kültürlerin bir arada yaşadığı, tarihi yapıları, gastronomisi, sanatçıları ve zanaatkârlarıyla ünlenmiş yaklaşık 270 hektar alanda kurulan dünyanın en büyük açık hava çarşısı. Tarihi boyunca kesintisiz olarak ticari faaliyette bulunulan bir yer. 230’u aşkın farklı iş kolunda, 800 binden fazla ürün çeşidiyle 14 binden fazla işyerini ve 10 binden fazla esnaf ve taciri bünyesinde barındırıyor.
Sizinle bir süre Tarihi Kemeraltı Çarşısı’nı konuşmak, anlatmak ve tanıtmak istiyorum müsaadenizle. 2500 yıllık bu tarihi çarşıda geçmişin izini sürerek, geçmişini hatırlayarak günümüze gelmek istiyorum. İzmir’in kalbi, cazibe merkezi, simgesi Kemeraltı’nda gezeceğiz hep birlikte bir süre. Yani “Kemeraltı dedektifi” olacağız sizlerle.
Çerez politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez kullanmaktayız. Sitemizi kullanarak çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız. Çerez Politikası
