Yerel Seçimler tamamlanalı yaklaşık 3 ay olacak.Mazbata teslim alınması vs 2.5 ay diyelim.Bunun 15 gününü de Ramazan ve Kurban Bayramı tatillerine ayıralım. Geriye kaldı 2 ay. Belediye Başkanları aktif olarak 2 ay çalıştı diyebiliriz. Bu süreç içerisinde çok sayıda tebrik ziyareti kabul ettiler, tanışma ziyaretlerine gittiler.Nisan ve Mayıs ayında resmi bayram törenleri, kutlamalar, geleneksel festivalleri olan ilçeler festivalleri ile uğraştılar falan falan.
www.izmiriz.biz de bu süreç içerisinde yayın hayatına başladığı için İzmir'in 30 ilçesinin belediyesini de başkanını da web sitelerini de sosyal medya hesaplarını da mercek altında tutuyor çok yakından takip ediyorum.
Seçim sonrası bugüne kadar geçen süreçte Aliağa ve Menemen hariç CHP'li İzmir İlçe Belediye Başkanları Büyükşehir Beeldiye Başkanı nezdinde en az 2 ya da 3 kez biraraya gelerek Başkanlar toplantısı yaptı.Sanki bu toplantılarda CHP yönetimi ya da danışmanları tarafınca bir yol haritası belirlenmiş ve bu haritadaki stratejik planlar Başkanlara aktarılıyor, onlar da ilçelerine dönünce sırayla kendilerine verilen ev ödevlerini yapıyorlar gibi geliyor bana.
Çünkü hepsi aynı şekilde hareket ediyor, aynı söylemlerde bulunuyor, aynı konuları gündeme getirip aynı hizmetleri sunuyor ve hepsi hemen hemen aynı şekilde davranıyorlar.
Örneğin biri WhatsApp hattını yayınlarsa o hafta sürü halinde tüm ilçe belediyelerinde aynı paylaşımlara rastlıyorsunuz.
Çevre temizliği ve düzeni konusunda bir bakıyorsunuz o hafta hepsi birbirine benzer demeçler veriyor birbirine benzer basın bültenleri yayınlıyor.
Biri yol , asfalt vs çalışmalarını paylaşıyor hoppala hepsi o hafta aynı söylemde aynı çalışmaları paylaşıyor.
Basın ile iletişimleri kendilerini övenlerle mesafeli iyi , yerenlerle asla iletişim kurmuyorlar.Hiçbir eleştiriye cevap vermiyor basın ile asla muhatab olmuyorlar.Ama tamamı aynı şekilde davranıyor.Şu güne dek 28 ilçe Belediye Başkanı kendisine yöneltilen haklı ya da haksız hiçbir eleştiriyi kaale alıp da cevap vermedi mesela.
Sözkonusu yaşlılar ise bir bakıyorsunuz o hafta tüm ilçe Belediye Başkanları ya yaşlıları ziyaret etmiş ya huzurevine gitmiş yada yada vs vs .
Belediye gündüz bakımevleri mi açlıyor o hafta hepsinde sanki aynı anda açılıyor gibi demeçler, basın bültenleri uçuşuyor.
Hayvanlar ile bir ödev verildiyse o hafta hepsi tek ağızdan aynı şeyleri söyleyip ya barınak ziyaret ediyor, ya toplantı düzenliyor ya da açıklama yapıyor.
Sıra ile büyük ihtimal ile ya Ankara'ya genel merkeze davet ediliyorlar ve ya da belirli bir sıra ile randevu veriliyor kendilerine.Çünkü o ziyaretlerde de büyük bir benzerlik var.Genel Başkan Özgür Özel ardından da ne hikmetse Mansur Yavaş mutlaka ziyaret ediliyor.
Bu arada gerekli gereksiz çok çalışıyor çok koşturuyor imajı ile hemen hemen her aktivitede boy gösteriliyor.
İçi boş , masrafı az olan ya da masrafsız her türlü etkinlikler kabul görüyor ve x Belediyesi'nin katkıları ile diye tanıtımı yapılıyor.
Bunları ben uydurmuyorum.Takvimsel bir çalışma olduğu 28 ilçenin web ve sosyal medya hesaplarına bakıldığında net görülüyor.
İşten çıkarmaları hatırlayın mesela.İzmir'de tüm işten çıkarmalar neredeyse aynı hafta , aynı on günde, aynı mazeretler sunularak yapıldı.
Bir varsayımım var. Şöyle mi yapsaydık acaba
İzmir Büyükşehir Belediye Başkanlığı'na Cemil Tugay'ı seçip diğer 28 ilçede de kazananları x ilçeden sorumlu İzmir Büyükşehir Belediyesi Başkan Yardımcısı ilan etseydik.Belediye Binalarının tabelalarını değiştirip örneğin İzmir Büyükşehir Belediyesi Ödemiş Ek Binası ya da Karşıyaka Ek Binası mı deseydik.
Bir de uzak ama yine de yazmak istediğim bir varsayımım daha var.Hani yazımın başında "Danışman" demiştim ya. Acaba bu ev ödevlerini Başkanlara dağıtan Yılmaz Büyükerşen olabilir mi? Sadece bir varsayım ve soru bu.
Dikta rejimini eleştiren CHP yönetimi Belediyeleri eleştirdikleri tarzda mı yönlendiriyor ve ne kadar daha yönlendirecek.Başkanlar kendi lokasyonlarında, kendi coğrafi özelliklerinde, kendi mali tablolarında, kendi sosyolojik yapılarında ne zaman insiyatif alacaklar?
Bu göbek bağı kesilecek mi? Kesilmeyecekse biz seçimde neden ilçe , meclis ve büyükşehir adayları diye oy kullanıyoruz ki? Yerel seçimlerde parti önemli değildir aday önemlidir deyişi ortadan kalktı ve insan odaklı belediyeciliğin anladığım kadarı ile sonuna geldik.İzmir'de bu konu CHP'de Kemalciler, Azizciler döneminde patlak vermişti lütfen iyi hatırlayınız.
Herneyse bu strateji doğru mu yanlış mı zaman gösterecek.
Umarım herşey Güzel İzmirimiz için hayırlı olur. Tüm Belediye Başkanlarımız bizleri şaşırtır ve onları hep alkışlarız, hatta ayakta alkışlayalım.
Stratejinin doğruluk yanlışlık tarafını bilemedim ve de size sorayım dedim.
Çerez politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez kullanmaktayız. Sitemizi kullanarak çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız. Çerez Politikası
