İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin raylı sistemlerinden Metro A.Ş ile İzmir Tramvayı’nda çalışan 282 vatmanın 33’ü kadın. Onlar zorlu eğitimlerden geçerek, hayalindeki mesleğe kavuştu. Kadınlar bu mesleği yaparken, yalnızca kendilerine değil çocuklarına da büyük bir gurur ve mutluluk yaşatıyor. Anne şefkatini yansıttıkları işlerini, büyük bir özveriyle yürüten kadınlar, çocuklarının kahramanı. Gülşah Yurttaş, Merve İyigün ve Burcu Duman, vatman olma hikâyelerini ve mesleklerinin çocukları üzerinde etkisini anlattı.
“Benim annem tramvay kullanıyor”
10 yıldır İzmir Tramvayı’nda çalışan Gülşah Yurttaş’ın (38) 8 yaşında bir oğlu var. Oğlu Çağan Yurttaş’ın vatmanlık mesleğine karşı çok ilgili olduğunu belirten Gülşah Yurttaş, bu mesleği tercih etme nedenlerini şu sözlerle anlattı: “İZBAN’da çalışan kadınları görünce, bu işe karşı ilgi duydum. İşimi severek yapıyorum. Mutluyum.” İlk zamanlar işe gittiğinde oğlunun bunu pek istemediğini fakat şimdi mesleğinin onu çok mutlu ettiğini belirten Yuttaş, “Oğlum artık işimi çok seviyor. Arkadaşlarına ’Benim annem tramvayı kullanıyor’ deyip bununla gurur duyuyor. Bu durum oğlumu mutlu ediyor. Babası da İZBAN’da çalışıyor. Mesleğimiz üzerinden arkadaşlarına hava atıyor” dedi. Tramvay kullandıklarını gören insanların şaşırdığını da vurgulayan Gülşah Yurttaş, şunları söyledi: “Özellikle çocuklar bizi gördükleri zaman mutlu oluyor. Yaş almış kadınlar da tebrik ediyor. ’İşte kadının gücü. Bravo size. Kadının bu işi yapması çok güzel’ diyen birçok kişi oluyor.”
Zorlu eğitimlerden geçti
İstihdam standında yaptığı başvurusu olumlu sonuçlanınca, zorlu eğitimlerden geçerek vatman olan Merve İyigün (35) de 10 yıldır bu mesleği yapıyor. 7 yaşındaki oğlu Osman Emre’nin trenlere ilgisini arttıran Merve İyigün, “Başvurduğum zaman, diğer adayların hepsinin erkek olduğunu gördüm. Böyle bir işi kadınların yapamayacakları yönündeki algıyı kırmak adına şansımı denemek istedim. Özgeçmişimi verdim ve bir yıl sonra beni aradılar. 3 aşamalı sınavdan geçtim. Yine 3 aşamalı mülakat yapıldı. Zorlu birçok sınavın ardından başarılı oldum ve işe başladım” dedi.
“Oğlum okulda benim mesleğimi anlatıyor”
Osman Emre’nin tramvayı kullanırken kendisini gördüğünde heyecanla el salladığını, trenleri arkadaşlarına anlattığını belirten Merve İyigün, “Oğlum tramvayın nasıl kullanıldığını merak ediyor. Okula gittiğinde işimi anlatıyor. Bu çok güzel, gurur verici bir duygu. Sürekli trene binip yanıma oturmak istiyor. Çok meraklı. Her şeyi öğrenmek istiyor” dedi. Kadınların böyle bir işi yapmasının gurur verici olduğunu da dile getiren İyigün, şunları söyledi: “Erkeklerin mesleğini yaptığımız için çok mutluyuz. Bir anne olarak bu işi yaptığım için ayrıca mutluyum. Eşim de bana çok destek veriyor. Beni gördüklerinde el sallayan, alkışlayan çok insan oluyor. Çok güzel bir duygu benim için. İşimizi çok seviyoruz.”
“Zorlukların üstesinden geldim”
Metro’da 7 yıldır vatman olarak görev yapan Burcu Duman (34) da 9 yaşındaki oğlu Egemen’in kahramanı. Vatman olarak çalışmak için 2,5 yaşındaki çocuğunu bırakıp iş başvurusu yaptığını, kabul edilince de işi öğrenmek için çok çalıştığını ve başardığını ifade eden Burcu Duman, “Çok zorlu eğitimlerden geçtik. Ama çok fazla çalışıp tüm o zorlukların üstesinden geldim. Yaptığımız iş kesinlikle çok keyifli. Ben bunu başardıysam herkes başarabilir diye düşünüyorum” dedi.
“9 yaşındaki oğlum tren kullanmak istiyor”
Egemen’in vatmanlık mesleğine karşı çok ilgili olduğunun altını çizen Duman, “Çok heves ediyor. Makinist olmak istediğini söylüyor. Tren kullanmak istiyor. Ben de bu durumu çok hoş karşılıyorum. Eşim ve oğlum bir gün yolcu bölümünde benim kullandığım trene bindi. Oğlum her istasyonda inip bana el sallayıp, tekrar biniyordu. Bu işe karşı çok hevesli. ’Ben de tren kullanacağım. Anneciğim lütfen bana izin verir misin, treni ben sürmek istiyorum’ diyor. Vatman olmak isterse kesinlikle desteklerim” diye konuştu.
“Bebek arabalı insanları görünce bekleme süremi uzatıyorum”
Çalışırken özellikle yaş almış kişiler ile çocuklara karşı daha hassas davrandığını belirten Burcu Duman, şunları söyledi: “İstasyonlarda yaş almış ve küçük çocukları gördüğüm zaman, bekleme süremi biraz uzatıyorum. Özellikle bebek arabalı birini gördüğüm zaman böyle yapıyorum. Çocuğun istasyonda soğuk veya çok sıcak havada beklemesine gönlüm el vermiyor.”