Haber Resmi    

1990 yılların sonlarında Clinton Ober elektrikli cihazlarda topraklama yapılmadığında oluşan zayıf performansın, insan bedeni içinde geçerli olduğunu öne sürmesinden bu yana, yapılan tüm çalışmalar, bizlerin de topraklamaya ihtiyacımız olduğu desteklemiştir.

   İnsan denen makine yaşarken, çalışırken birçok atık ortaya çıkartıyor. Dış atıklarımızın yanı sıra nötralize etmemiz gereken iç atıklarımız-serbest radikal denilen maddeler- oluşuyor. Bedenimizin olumsuz elektriklenmesi böylece oluşuyor.

   Antioksidan denilen moleküllerden gelen elektronların, vücudun bağışıklık ve inflamatuvar tepkilerinde rol oynayan reaktif oksijen türlerini (ROS veya popüler tabirle serbest radikaller) nötralize ettiği de iyi bilinmektedir. 

  Topraktaki elektronların günümüzde en güçlü antioksidanlardan olduğu keşfedildiğinden bu yana topraklamayı herkesin yaşamına katması gereken bir uygulama olarak öneriyorum.

  Olumsuz elektriki yükümüzü boşaltmamızın bize sağlık yararları getirdiği çalışmalarla artık gösteriliyor. Bunu yapamadığımızda çağımızın kronik hastalıkları daha kolay gelişip ilerliyor.

  Topraktan gelen elektronlar, elektron arayan serbest radikallerin güçlü bir nötrleştiricisi veya söndürücüsü olarak hizmet eder. İnsan bedeni iletkendir ve bedenimizde hastalığa yol açan serbest radikaller ile yeryüzünü bir araya getirdiğimizde içsel elektrik yükümüzü dengelemiş oluyoruz.   Aslında insan bedeni de 24 saat çalışan bir cihazdan farksızdır. Günümüz modern dünyasında, yeryüzünden giderek daha fazla uzaklaşan, bedeninde daha fazla olumsuz elektrik yükü biriktiren bir yaşam biçimine evriliyoruz. Deri ve ahşap ayakkabılardan plastik, kauçuk gibi ayakkabılara geçişinde burada ayrıca önemli bir rolü var. Toprak, çim, kum üzerinde yürüdüğümüzde yeryüzündeki olumlu elektrik yük bedenimize yayılıyor, birleşiyor.

  Çevre tıbbı genellikle insan sağlığı üzerinde olumsuz etkisi olan çevresel faktörleri ele alır. Ancak, ortaya çıkan bilimsel araştırmalar sağlık üzerinde şaşırtıcı derecede olumlu ve göz ardı edilmiş bir çevresel faktörü ortaya koymuştur: Dünya yüzeyindeki muazzam elektron kaynağıyla doğrudan fiziksel temas. Modern yaşam tarzı insanları bu tür temaslardan ayırır.

  Ünlü kuantum fizikçisi Richard Feynman, elektromanyetizma üzerine verdiği derslerde bedenin topraklamanın dikkate değer “şemsiye etkisini” açıklamıştır. Beden topraklandığında ve potansiyeli dünyanın elektrik potansiyeli ile senkronize olduğunda, beden yeryüzünün devasa elektrik sisteminin bir uzantısı haline gelir. Sonuç olarak dünyanın potansiyeli, bedenden gelen elektrik alanlarını etkili bir şekilde önleyen, azaltan bir etken olarak hizmet eder ve koruyucu bir şemsiye etkisi sağlar.

  Topraklama fenomeni küresel bir elektrik devresi tarafından korunur. Bu devrenin üç ana jeneratörü vardır: manyetosfere giren güneş rüzgarı; iyonosferik rüzgar ve ekvatorun yanı sıra dünyanın geri kalanında da baskın olarak meydana gelen ve dakikada binlerce kez şimşek çakmasıyla birlikte meydana gelen gök gürültülü fırtınalar. Bu, pozitif yükü üst atmosfere (iyonosfer) ve negatif yükü dünyanın yüzeyine aktaran binlerce amperlik sabit bir akım yaratır.

   Artan kanıtlar, dünyanın negatif elektriki potansiyelinin tüm vücut sistemlerinin normal işleyişi için istikrarlı bir iç biyo-elektriksel ortam yaratabileceğini göstermektedir. Dahası, dünyanın elektriki potansiyelinin salınımları, kortizol salgılanması gibi günlük vücut ritimlerini düzenleyen biyolojik saatleri ayarlamak için de önemli olabilir.

  Araştırmacılar, insan vücudunun topraklanmasının biyoelektriksel, biyoenerjetik ve biyokimyasal süreçleri güçlü bir şekilde etkileyen "Doğada evrensel bir düzenleyici faktör" olduğunu ve klinik uygulamalarında günlük olarak karşılaşılan kronik hastalıklar üzerinde önemli bir modüle edici etki sağladığını keşfettiler.

   Topraklama, hiçbir çaba, masraf ve diyet gerektirmeyen, basit ve etkili bir yaşam tarzı eklentisidir. Topraklama insanları yeryüzünün şifa enerjisine bağlar. İltihabı, ağrıyı ve stresi azaltır, kan akışını, hormonları, uykuyu ve canlılığı iyileştirir.  Buna T vitamini ya da elektronik beslenme olarak isimler de takanlar vardır.

   Nasıl yapalım derseniz….Ellerinizi basitçe toprağa sokun. Ya da çimde, kumda, toprakta çıplak ayakla yürüyün, uzanın. Doğal bir suya girin, göl, nehir, deniz farketmez. Mümkünse her gün 20-30 dakikanızı yeryüzüne ayırmanızı öneririm.

 Not: Hamilelik, allerji, özel bağışıklık veya ortopedik sorunlarınız varsa hekiminizin onayını almayı unutmayın.

 

PROF.DR.CEYHUN DİZDARER  I  12.07.2024

www.instagram.com/ceyhundizdarer.prof.dr