Haber Resmi

Yaşadıklarımdan öğrendiğim bir şey var:
Yaşadın mı, büyük yaşayacaksın, ırmaklara, göğe, bütün evrene karışırcasına.
Çünkü ömür dediğin şey, hayata sunulmuş bir armağandır.
Ve hayat, sunulmuş bir armağandır insana.

Ataol Behramoğlu’nu bir kez daha analım bu güzel dizeleriyle. Yaşamak, anlatması zor, anlaması zor, bir filmin başrolünü oynamak kadar riskli ama güzel. Dile kolay, gönülle ağır gelen yaşanmışlıklar... Saatlere düşman olan anlar, gülüşüyle içimizi ısıtan dakikalar... Şükür ve şikâyetin kardeş olduğu bir olgu.

"Bu hayattan hiçbir şey anlamadım," diyenler... Dolu dolu yaşamın keyfini sürenler... Her şey gibi yaşam da emek istiyor diye düşünüyorum. Kendimize bile emek vermeden değişemiyor ve gelişemiyoruz.

Bir çocuğun kalbini ısıtmak, kahve eşliğinde bir dosta yarenlik etmek, aileye sımsıkı sarılmak... Azmederek işinde ilerlemek, sadeliğin kalite olduğunu bilmek, çok düşünüp az konuşmak, bazen türkülerde kaybolmak, gözyaşlarımızı korkmadan akıtmak, kitap sayfalarında kendini bulmak, teşekkür etmenin ve özür dilemenin yüceliğini fark etmek... Yaşamın içinden sadece birkaç örnek.

Sizler yaşamı nasıl anlamlandırıyorsunuz?

Hayatı nasıl yaşıyorsunuz?

Yeni bir yıla kucak açıyoruz. Bitirdiğimiz yıl ise anılarda kalacak. Sanmayın unutacağız: depremleri, kadına şiddeti, çocukların maruz kaldığı tacizleri, geçim sıkıntılarımızı, hayattan göçen sevdiklerimizi... Güzel anılarımızsa yüzümüzde bir tebessüm bırakarak gönlümüzde kalacak. Anlatırken yaşıyormuş gibi heyecanlandıracaklar bizleri. Yeni umutlarla sarılmak istiyoruz her birimiz yeni yıla. Hadi hep birlikte sevdalanalım hayata.

Sevda kuşun kanadında,
Ürkütürsen tutamazsın,
Ökseyle, sapan ile,
Vurursun da saramazsın.

DERYA AYGÜN  I  05.01.2025