ŞADUMAN KARACA VE FİTOTERAPİ
Bir kitap okudum dünyam değişti diye söz vardır ya.
Ben de geçen haftasonu bir eğitime katıldım ufkum açıldı, bakış açım değişti..
Doğa aşığı biriydim kendimi bildim bileli. Ama ağaçlara ve bitkilere tutkuyla bağlanmam son üç yıldır zirve yaptı. “Unutulmuş İzmir Şerbetleri” kitabımın yayınlanması sürecinde de bitkilerin şifalı dünyasını keşfetmeye başlamıştım.
Araştırmacı gazetecilik kafam ve en doğru bilgiyi öğrenme takıntım sayesinde Fitoterapi Dünyasının Duayen ismi Şaduman Karaca ile sonunda yollarımız kesişti.
Şaduman Karaca, kurucusu olduğu Seferihisar Fitosofia Akademi’deki üç günlük Uygulamalı Fitoterapi eğitim programı ile Türkiye’nin çeşitli illerinden gelen katılımcılara unutulmaz bir deneyim yaşattı.
Teos Antik kenti’nin tarihini florasıyla birlikte sentezleyerek anlatan Karaca, başta ata zeytin ağaçları, incir ağaçları, menengeç, mandalina ve Hayıtları tek tek signature öğretisi ile bizlere keyifle aktardı. Eğitim boyunca aynı sefa ve lavanta bahçesinde bitki hasat etmeyi, kurutma koşullarını, demleme usullerini, merhem ve tentür yapımını uygulamalı olarak anlattı.
Üç gün boyunca Ege lezzetlerinin, Hatay’dan Kars’a tadlarla bir sofrada buluştuğu rengarenk bir kahvaltı ile başladık güne neşeyle, huzurla. Meditasyonlar eğitimlerimize girizgah oldu.
Eğitimin sonunda her birimiz bitkilerin dünyasına bambaşka bir pencereden bakarak, daha farkındalıklı ve duyarlı bireyler olarak vedalaştık…
Yepyeni dostlarla, bilgi ve tecrübelerimizi paylaşarak, fitoterapi alanındaki hayallerimize yelken açtık…
Fitoterapi nedir?
Şaduman Karaca’dan en öz haliyle bu sorunun cevabıyla başlayalım...
Fitoterapi bitkiler ile tedavi anlamına gelir. Klasik tanımı bitkilerin belli bölümlerini veya tamamını bütünlüğünü bozmadan, özel hazırlanan ilaç formalrını kullanarak hastalıklardan korunma veya tedavi etme yöntemidir. Fitoterapi, Dünya Sağlık Örgütü (WHO) tarafından ve Türkiye’de GETAT (Geleneksel ve tamamlayıcı Tıp uygulamaları) kapsamında geleneksel bir tedavi yöntemi olarak kabul edilse de oldukça bilimsel bir zemine oturtulmaktadır.
Bitkilerin şifa etkisi tarih boyunca biliniyor ve uygulanıyor, zira hem insanlar, hem de hayvanlar bu sayede günümüze kadar hastalıklarını sağaltarak gelmişler. Günümüz insanının doğadan ve bitkilerin bilgeliğinden uzaklaşması ve sonucunda daha fazla hastalığın çoğalması “Fitosofia Akademi”yi kurmama neden oldu.
Şaduman Karaca’nın ilham veren hayat hikayesini izmiriz.biz okuyucuları ile paylaşmak istiyorum
Doğal tıp uzmanı olan Karaca’nın hikayesi, 1985 yılında Almanya’ya okumak için gidişiyle başlıyor.
Berlin Humboldt Üniversitesi’nde felsefe okur. Oğlunun cilt hastalığı için şifa ararken doğal tıp alanına yönelir. Çevre konusuna duyarlı, doğal beslenen bir insan olmakla birlikte, sağlık sorunu ortaya çıkınca bu alana daha da odaklanmış. Karaca “oğlumun hastalığında bir ilaçla her şeyin bitmediğini, çözülmediğini gördüm. Sağlıklı olmanın ve sağlıklı kalmanın hayatımızda bir çok şeyi değiştirmekle olabileceğini kavradım. Yaşam şeklini, yeme içmeyi, dinlenmeyi, çalışmayı, tüm bunları bütünsel bir şekilde ele alıp düzenlediğimizde bir faydasının olduğunu gördükten sonra, doğal tıpa ve bu alanda eğitimler almaya merak duydum” diyerek mesleki anlamdaki dönüm noktasını vurguluyor…
Almanya’da Doğal Tıp 1930’dan beri uygulanıyor…
Şaduman Karaca, Almanya’da 1930 yılından başlayarak eğitim veren Doğal Tıp Okulları olduğunu.
Modern Tıp ve Doğal Tıp iki sistem halinde uygulandığını belirtti. Doğal Tıp okullarının içinde temel tıp eğitimi de dahil olmak üzere homeopati, akapunkur, yoga,masaj yöntemleri gibi birçok doğal tedavi yöntemlerinin eğitimleri veriliyor. Karaca tüm bu eğitimleri alır. İlk başta Yoga eğitmeni olur. Ardından Geleneksel Çin Tıbbı öğrenir. Şiyatsu’ya geçiş yaptıktan sonra, Fitoterapi eğitimini alır ve bu alanında uzmanlaşır. Almanya’da doğal Tıp tedavisi uygulayabilmek için temel tıp eğitimi de almak gereklidir.
Karaca, 2006 yılında bu eğitimi de aldıktan sonra muayenehane açma belgesini almaya hak kazanır.
2012 yılının sonuna kadar orada hasta kabul eder. Sonrasında Türkiye’ye dönüş sürecini başlatır.
2014-2018 yıllarında Üsküdar Üniversitesi Tıbbi ve Aromatik Bitkiler bölümünde öğretim görevlisi olarak çalışır. 2017 yılında Fitosofia Akademi’yi kurarak tamamen bağımsız bir araştırmacı ve eğitimci olarak çalışmaya başlar. Türkiye’de daha sağlıklı Fitoterapi uygulamalarına hizmet vermek amaçlı araştırma ve geliştirme çalışmalarını sürdürmektedir.
Şaduman Karaca’nın “Kars’ın Bitkileri” ve “Ardanuç’un ballı ve şifalı bitkileri” konulu araştırmaları kitap halinde yayınlanmıştır.
Türkiye’de Fitoterapi alanında bir sistemin olmamasına tepkiler verir…
Almanya’da oturmuş bir sistemin içinden gelen Şaduman Karaca, memleketinin bitki zenginliğine rağmen tedavide kullanılan bitkilerin sağlıksız olmasından duyduğu rahatsızlığı çeşitli vesilelerle yazılı ve görsel medyaya taşır. Katıldığı fuarlarda, konferans ve toplantılarda konuşmacı olarak bu konuda bir kamuoyu oluşmasına katkıda bulunur.
Yüzyüze & online eğitimler, kurslar ve burslarla sektöre binlerce kişi kazandırıyor...
Şaduman Karaca, Türkiye’de 2010 yılından itibaren Doğal Tıp alanında başta Fitoterapi olmak üzere çeşitli eğitimler veriyor. 500 saatlik Fitoterapi Temel Eğitimleri’ni online ve doğrudan sunuyor. Fitoterapi alanında yetiştirici olmak isteyen kadın kooperatiflerine ve kadın girişimcilere burs veriyor. Üretim aşamalarında gönüllü danışmanlık yapıyor.
Sosyal medya sayfalarından bilgilendirmeler yapmaktadır.
Ülkemizde Fitoterapi alanında var olan hatalar zincirini, önce üniversitelerde sonrasında Seferihisar’da kurduğu Fitosofia Akademi’de yetişen öğrencileri sayesinde bir düzene sokuyor. Aktarlardan satın almak yerine kendi bitkilerini yetiştirmeye başlayan Fitosofia Akademisi öğrencileri kendi ağlarını kurarak bir döngü kuruyorlar. Şaduman Karaca, danışmanlık yaptığı, yönlendirdiği tıbbı bitki yetiştiricisi çiftçilere de yetiştirme, kurutma ve muhafaza etme ortamlarını düzenleyerek kaliteli ürün yetişmesine büyük katkıda bulunuyor…
En büyük hayali Bitki Eğitim Müzesi kurmak...
Şaduman Karaca, Almanya’dan başlayarak, otuz küsur yıllık mesleki tecrübe ve bilgi birkimini, Anadolu coğrafyasındaki bitki zenginliğimizle harmanlamış. Ülkemizin tıbbı bitkilerini kayıt altına
almış. En büyük hayali bu zenginliği, “Bitki Eğitim Müzesi” kurarak, gelecek kuşaklara kültürel miras olarak bırakmak. Alanında pek çok ilke imza atan Şaduman Karaca’nın bu hayalinin de gerçek olacağına yürekten inanıyorum.
Bu ülkenin Şaduman Karaca gibi insanlara çok ihtiyacı var.
Bizlere kattığı değerli bilgiler için içtenlikle teşekkür ediyorum.
Daha çok olabilmek umuduyla...
Sevgiyle kalın...
SİBEL ÖNBAŞ I 29.06.2024