Haber Resmi

Bir varmış bir yokmuş. Kaf Dağı’nın eteklerinde, avucum kadar mavi çiçekler açmış,çiçeklerin  boyu dizime kadarmış. Aralarından sürgün veren yeşillikler aşağıdaki mavi yeşil suya kadar uzanırmış. Suyun kenarında çömelmiş yüzüne bakan Fefe “bu sabah ne kadar güzelim”diye şarkı söylüyormuş arkasından gelen Cece sessizce Fefe’yi poposundan suya itmiş ! Suya düşen Fefe , Cece’ye bağırmaya başlamış .Çok iyi yüzme bildiğini biliyorum şaka yaptım demiş Cece . Fefe de sinirlenerek karşıdaki adaya yüzmeye başlamış . Ardından yaptığına üzülen Cece, Fefe’ye seslenmiş “özür dilerim Fefe gitme! nereye gidiyorsun?” .

Fefe ,sinirle attığı kulaçlara ara verince karşı tarafta büyük büyük deniz taşları olan bir sahil olduğunu görmüş sahile çıkmış .

Bu ada öyle güzelmiş ki . Adanın etrafında yürümeye karar vermiş o da ne kendi sesine benzeyen bir kız sesi hayır iki yok daha fazla kız şarkı söylüyormuş ama bilmediği bir dilde . Yürümeye devam etmiş büyük büyük kayalar varmış girintili çıkıntılı kayaların arasında bir müzik büyüleyici sanki onu çağırıyormuş .Ses o kadar büyüleyiciymiş ki ve sanki her yerden kulağına fısıldanıyormuş gibi bir türlü yönünü bulamıyormuş .

Sonunda kayaların arasında hoplaya zıplaya gitmekten yorulup küçük bir deniz mağarasının önüne  oturmuş .

Bir siyahlık ! O da ne bu bir fok balığı dalıp çıkıyor mağaraya giriyor ne kadar da güzel yüzüyor diye düşünmüş Fefe .

Sonra fokta yorulmuş olacak ki o da karşıdaki kayaya geçmiş kurulmuş . Fefe  gözlerini dinlendirdiği esnada bir de ne olsun fok dile gelmiş konuşmaya başlamış . ‘Onlar kentlerini , bizim yeryüzünde bildiğimiz en güzel gökyüzü ve en güzel iklimde kurdular “ demiş . Fefe gözünü yarım açıp foka kimler ? Diye sormuş . Fok anlatmaya başlamış Fefe ‘de gökyüzüne bakarak hayal etmeye .

Penelope adında , sadakat sembolü bir kadın varmış bu İyon denizi adalarının birinde .

Penelope kocasına çok aşıkmış ve bir de oğulları olmuş . Ancak bu mutlu yuva iki krallık arasındaki Truva savaşı yüzünden yirmi yıllık hasret yuvası olmuş . Penelope’nin kocası Odysseus denizlere savaşmaya gitmiş . Savaşa giden erkekler birer birer on yıl süren savaştan dönerken Penelope’nin kocası perişan denizlerde dolanıp duruyormuş .

Penelope’yi yalnız gören ada halkının zenginleri ,onu kendilerini eş yapmak için adeta sıraya girmişler . Ama Penelope sadık olduğu kadar da, zeki bir kadınmış .Eğirdiği yünden bir bez örüyormuş ve bu bez parçası bitince evleneceğini söylüyormuş . Buna inanan taliplileri  de genç ve güzel Penelope’yi bekliyorlarmış .Oysa ki Penelope ördüğü bezi her gece tekrar söküyormuş .Penelope’nin sevdalısı Odysseus ise deniz deniz savaşmış aklında sadece karısı Penelope’ye ulaşmak varmış türlü türlü lanetlere ve büyülere tabi olan Odysseus eve dönüş yolunu bulabilmek için büyücü Kirke'nin adasına sığınmış .

Büyücü Tanrıça Kirke’nin  adası Aiaie'de  bir yıl kalmış ve büyücü Tanrıçayla sevgili olmuş ama karısı Penelope’yi hiç aklından çıkaramıyormuş .Güzel Penelope'de onu sabır ve sadakatle bekliyormuş Kirke  Odysseus 'unkarısına olan  aşkı karşısında dayanamayıp ona  yardım etmeye karar vermiş .Dönüş yolunda en büyük tehlike kanatları olan kuş gövdeli  güzel sesli kızların büyülü sesiymiş . Bu kızların adı Sirenmiş. Sirenlerin sesini duyan denizciler bu büyülü sese kapılıp gemilerini kayalıklara çarpar ve evlerine hiç dönemezlermiş .

Odysseus eve dönebilmek için işte bu üzerinde uzandığımız Sirenlerin evinden geçmek zorundaymış . Kirke’nin öğütleriyle bir eve dönüş planı yapılmış . Buna göre ;Odysseus , tüm gemi mürettebatının kulaklarına balmumu döktürmüş ,kendi ağzına da sıkıca bir bez bağlatmış,kendini de direğe  . Kayalıkların önünden geçerken kendini direğe bağlattığı için o büyülü sesi duymasına rağmen hareket edememiş ve ağzındaki bezden dolayı da mürettebata emir verememiş .

Mürettebat da o büyülü sesi duyamadığı için Sirenlerin olduğu yerden İthekaya yani evine doğru yol alabilmiş.Fefe gözünü açıp foka sormuş "peki Penelope’ye dönmüş mü ?"Evet diye yanıtlamış sevimli Fok . Penelope’ye dönmüş ve onun sadakati ve zekası karşısında karısına bir kez daha aşık olmuş .

Fefe derin ve huzurlu bir nefes almış ve fok ile vedalaşıp, beni Cecem bekler gitmeliyim diyerek Kaf dağının eteklerindeki mavi yeşil kıyıya doğru yüzmüş . Kayığında iki eli yanağında tüm gün onu arayıp bulamayan Cece ,Fefe’yi görünce ayağa fırlamış ve Fefe ye kocaman sarılmış .

Meğer sevdiğini kaybedince daha bir anlaşılıyormuş sevginin kıymeti .

 

SELCEN HATUN  I  30.06.2024 

 

www.instagram.com/selcenhatununmasallari