KEMERALTI 3
Uzun süren savaşlar ve zor koşullar altında kazanılan Kurtuluş Savaşı’nın ardından çökmüş bir ekonomi, Rumeli topraklarından göç ederek İzmir başta olmak üzere çeşitli kentlere yerleştirilen önemli sayıda mübadil, büyük İzmir yangınıyla zarar gören birçok tüccar, İzmir’den giden Frenk, Ermeni ve Yunanlı iş adamları ve tüccarları…
Onların gidişiyle birlikte ekonomik birikim ve deneyime dayalı üretim bilgisinden yoksun kalınır. Yıllar boyunca üretim sektörlerinin dışında kalan Müslüman Türk iş adamları ticaret mekanizmalarını ellerine almak ve bir anlamda her şeye sıfırdan başlamak zorunda kalır.
İşte 20. Yüzyılın başında böyle bir İzmir karşılar bizi.
1940'lardan sonra Yahudilerin büyük bir kısmı İsrail'e, bir kısmı da Avrupa ve Amerika'ya göç etmeye başlar. 1950’lerin sonuna kadar Avrupa’ya eskisi kadar mal ihraç edilmemesi ve uzun mesafe kervancılığının ortadan kalkması nedeniyle Kemeraltı hanlarının çoğu boşalır.
1950–80 yılları arasında hızlı ve kontrolsüz kentleşme yaşanır. Bu nedenle özellikle tarihsel nitelikli kent parçalarında tahribat olur. Kemeraltı’nda eski dükkânların yıkılması, yerlerine çok katlı iş merkezleri ve pasaj tarzı kullanımlar yapılması bu tahribatın bir örneği maalesef.
Göksel Köksoy Karpat’ın da belirttiği gibi değişen sosyo-ekonomik koşullar, merkezden çepere doğru yayılan küçük üretim faaliyetlerinin yarattığı kalabalık, gürültü gibi olumsuz etkiler ve gelişen apartmanlaşma olgusu, tarihi dokuda yaşayanların evlerini terk etmelerine ve yeni yerleşim birimlerine geçmelerine neden olur. Esas kullanıcıları tarafından terk edilen tarihi konutlar göçmenler tarafından doldurulur, bunun sonucunda tarihi konut dokusunda gecekondu alanlarına paralel bir sosyal yapı oluşmaya başlar.
Kemeraltı Ticaret Bölgesi, 1995’e kadar ekonomik özelliklerini sürdürür ancak 1995’ten sonra kentte hızla artan hipermarketler, semt pazarları gibi alternatif alışveriş olanaklarının artması ve AVM’lerin açılmaya başlamasıyla bir değişim sürecine girer. Daha çok alt gelir grubuna hizmet eder hale gelen Kemeraltı’nda toptancılar da, İzmir Ticaret Odası’nın önerileri ile kent dışına, kendi sektörlerine ait sitelere taşınır.
Kemeraltı; gitgide çöken, eskiyen ve terk edilen bir bölge haline gelir. Kemeraltı’nın bu konuma gelmesinin nedenleri; kent içinde yeni alt merkezlerin gelişmesi, kentin hinterlandındaki yerleşmelerin İzmir’e bağımlılığının azalması, belirli kullanımların kentin başka noktalarına taşınması, çevredeki konutların azalması, kiracıların ve işportacıların hızla artmasıdır.
Tüm bu olumsuzlukların yanında 1984 yılında onaylanan Kemeraltı Koruma Amaçlı İmar Planı ile sokakların bir bütün olarak korunmasını sağlayacak bir takım kararlar alınır. Bu planla Kemeraltı’nda turistik odaklar yaratma önerisi ortaya çıkar. Kemeraltı’nda turizm potansiyeline sahip olan Hisar Camisi, Kızlarağası Hanı, Ali Paşa meydanı gibi alanlarda çarşı kültürünü yansıtan ticaret ve dinlenme mekânları oluşturulur.
90’lı yıllarda Kemeraltı’nın tarihi ve kültürel birikiminin geç de olsa sahiplenilmeye başlandığı, tarihi merkezin sorunlarını bir bütün halinde ele alarak çözümü için ortak çalışmaları başlatabilecek sempozyumlar, Kemeraltı Günleri gibi çeşitli faaliyetler başlar.
2000’li yıllara gelindiğinde tarihi kent merkezine ilişkin ilk kapsamlı müdahale Konak Meydanı rekreasyon çalışmasıyla başlar. Düzenleme sonrasında Saat Kulesi ve yakın çevresinde buluşma, dinlenme ve seyir fonksiyonları yaratılır.
2004 yılında Tarihi Kemeraltı Esnaf Derneği kurulur. Günümüzde de aktif olan dernekte; esnafın, çarşının sorunları dile getirilir, çözüm arayışları bulunmaya çalışılır. Dernek, Kemeraltı’nda son dönemlerde İzmir Büyükşehir Belediyesi tarafından yapılan alt yapı ve üst yapı çalışmalarına destek verir ve birçok sanatsal, kültürel çalışmalar organize eder.
5366 sayılı Kanun doğrultusunda Bakanlar Kurulu kararı ile 2007 yılında "İzmir Konak Kemeraltı ve Çevresi Yenileme Alanı" olarak ilan edilir. İzmir Büyükşehir Belediyesi tarafından 2008 yılından günümüze kadar birçok sağlıklaştırma, canlandırma, koruma ve yenileme çalışmaları yapılır. "Kemeraltı Anafartalar Caddesi Cephe Düzenleme Projesi" hayata geçirilir. Eski balık halinin yerine ‘’Balıkçılar Meydanı’’ çarşıya kazandırılır. ‘’2. Beyler Sokak Düzenlemesi ve Sağlıklaştırması’’ ve ‘’Havra Sokağı Düzenlemesi’’ yapılır.
Belediyenin ve Valiliğin de içinde olduğu kamu-özel sektör ortaklığıyla 2012 yılında kurulan TARKEM (Tarihi Kemeraltı İnşaat Yatırım A.Ş.) ‘Tarihi Kemeraltı’nın Yeniden Keşfi’ sloganıyla Kemeraltı ve Çevresi Kentsel Yenileme Alanı içerisinde farklı kültürel projeler üretir. Bakanlık tarafından yetkilendirilen TARKEM’in 2020 yılındaki başvurusu üzerine ‘’Tarihi Kemeraltı Çarşısı, Basmane, Kadifekale ve çevresi ile Eski Smyrna, Yeşilova ve Yassıtepe Höyüğü’’nden oluşan ‘’İzmir Tarihi Liman Kenti’’ UNESCO’nun Dünya Mirası Geçici Listesi’ne girer ve Kemeraltı Çarşısı’nın ekonomik, sosyal, kültürel anlamda kalkınması için birçok çalışma yapılır.
2012 yılında kurulan Kentimiz İzmir Derneği; eğitim, sosyal, kültürel birçok faaliyet veren etkin bir Sivil Toplum Kuruluşu olarak hizmet vermeye günümüzde de devam eder.
2022 yılında İzmir Büyükşehir Belediyesi bünyesinde kurulan KUDEB (Koruma, Uygulama ve Denetim) Şube Müdürlüğü Kemeraltı Kentsel Yenileme Alanı’nda birçok sosyal, kültürel, sanatsal etkinlikler organize ediyor; tasarım, planlama ve tanıtım çalışmaları yapıyor.
Kemeraltı’nda 9 sinagogdan oluşan “Havralar Sokağı” bulunuyor. Restore edilen 9 sinagog, şimdi müze konseptiyle işlev kazandı ve çok sayıda turist tarafından ziyaret ediliyor. Portekiz Sinagogu, ‘Sosyal ve Kültürel Etkinlik Merkezi’ olarak hizmet veriyor. Etz Hayim Sinagogu, Hevra Sinagogu ve Sinyora Sinagogu’nda da yıl içinde çeşitli söyleşiler, sanatsal ve kültürel etkinlikler organize ediliyor. ‘Sefarad Kültür Festivali’ 2018 yılından itibaren her yıl Portekiz Sinagogu, Etz Hayim Sinagogu, Hevra Sinagogu, Sinyora Sinagogu’nda düzenlenen söyleşiler, konserler, film gösterileriyle kutlanıyor. Şu an İzmir'de sadece bin Yahudi kaldı ve Yahudi cemaati 5 havrada ibadet ediyor.
Kemeraltı, Eskişehir’deki Odunpazarı ve Antalya’daki Kaleiçi gibi Türkiye’deki başarılı Oldtown örneklerinden biri olmayı hak ediyor. Her ikisini de yerinde görmenizi tavsiye ederim. Gezmeye doyamazsınız. Her sokağı ayrı keyifli, gece-gündüz yaşayan, yerli-yabancı turistlerin turlar düzenlediği tarihi sokaklar, tarihi yapılar.
Kemeraltı’nın sosyal, ekonomik, kültürel, sanatsal gelişimi için birçok kurum tarafından birçok iş yapılıyor. Yeterli mi? Değil? Gençlere ulaşıyor mu? Ne yazık ki ulaşamıyor. Kemeraltı’nın yaşatılması için gençlere ulaşmak şart. Bunun için de çarşının 24 saat yaşaması, gençlerin ilgisini çekebilecek etkinlikler, mekânlar, organizasyonlar planlanması gerekiyor. Küçük Karaosmanoğlu Hanı’nın restore edilerek L’Agora Old Town Otel ve Restoran olarak işlev kazandırılması, TARKEM tarafından uygulaması yapılan ve ilerleyen dönemde faaliyetlerine başlayacak olan ‘Pasaj Restoranı’ ve ‘Çikolata Fabrikası’ projeleri, KUDEB tarafından organize edilen etkinlikler, projeler ve festivaller gençleri Kemeraltı’na çekebilecek önemli işler.
Ama yetmez. Daha çok çalışmak gerekiyor. Her yerinden tarih fışkıran Kemeraltı sokaklarının tarihi dokusunu koruyarak turizmin gözbebeği haline gelmesi lazım. Çarşı’daki güvenlik problemi de çözülmesi gereken en büyük sorunlardan biri. Tüm bunların gerçekleşebilmesi için hem yerel hem de merkezi idarenin uyumlu ve birbirini destekleyici bir iş birliği yapması şart. En önemlisi de İzmirlilerin, yani hepimizin, tarihi çarşımıza sahip çıkması ve Kemeraltı’nda düzenlenen organizasyonlara destek vermesi.
Bunu geçmişte yapamadıysak da şimdi yapmalıyız.
DR.BUKET YILMAZ I 05.06.2024
Sosyolog