Derinleşen ekonomik kriz, tarım ürünlerinin yetişme süresi boyunca üreticinin masrafını arttırıyor. Hasat zamanı geldiğinde çoktan eksiye düşen çiftçi, kâr getirmeyen ürünlerini tarlada bırakıyor. İzmir çiftçisinin sıkıntılarını aktaran Dr. Hakan Çakıcı, bu sorunun en çok sözleşmeli tarım yapan çiftçilerin canını yaktığını söyledi. Çakıcı, “Sebzelerde, özellikle de biberde ürünün fiyatıyla ilgili sıkıntılar oldu. Bu sıkıntıları daha çok sözleşmeli tarım yapan, yani sanayiciye ürün veren çiftçiler yaşadı” dedi. 

Her bölgesinde farklı tarım ürünlerinin yetişebildiği tarım cenneti Türkiye, her kentin çiftçisinin elinde ve tarlasında kalan ürünlerle gündeme geliyor. Çiftçi eylemleri yurdun dört bir tarafına yayılmışken her il özelinde belirli tarım ürünlerinde sıkıntı yaşandığı görülüyor. 

Cumhuriyet Gazetesi, il bazında yaşanan sıkıntıları Ziraat Mühendisleri Odası’nın şube başkanlarıyla konuştu. Buna göre, derinleşen ekonomik kriz, tarım ürünlerinin yetişme süresi boyunca üreticinin masrafını arttırıyor. Hasat zamanı geldiğinde çoktan eksiye düşen çiftçi, kâr getirmeyen ürünlerini tarlada bırakıyor. AK Parti iktidarının iki yıl üst üste ekilmeyen arazileri kiraya verme formülü ise üreticiyi kara kara düşündürüyor. 

‘KISIR DÖNGÜ’

İzmir’de birçok üretici zarar ederken Torbalı’da edinilen bilgiye göre, fiyatı 10 liranın altında kalan biber üreticisine zarar ettirdi. Bazı üreticilerin hasat yapmadan tarlasını sürdüğü belirtildi. İzmir çiftçisinin sıkıntılarını aktaran Dr. Hakan Çakıcı, bu sorunun en çok sözleşmeli tarım yapan çiftçilerin canını yaktığını söyledi. Çakıcı, “Sebzelerde, özellikle de biberde ürünün fiyatıyla ilgili sıkıntılar oldu. Bu sıkıntıları daha çok sözleşmeli tarım yapan, yani sanayiciye ürün veren çiftçiler yaşadı” dedi. 

Ürün yetiştirme maliyetlerinin de günden güne arttığına değinen Çakıcı şöyle konuştu: 

“Siz üç liraya anlaşmışsınız ama sürekli bir maliyet artışı ve tarımsal girdilerdeki fiyat artışı var. Üç lira bir süre sonra karşılayamaz oluyor. Sezon sonunda çiftçi, anlaştığı fiyattan bile düşük rakamlarla karşılaşınca artık ürünü toplamasının da bir anlamı olmuyor, zaten sanayici de düşük fiyat veriyor. Bu sefer de ellerinde bir sonraki yılı karşılayacak sermayeleri kalmıyor. Böyle bir kısır döngü içindeyiz şu anda.” 

‘SU SIKINTISI’

İklim değişikliğinin verdiği zararlara da değinen Çakıcı, “Aşırı sıcaklar özellikle meyvelerde kalite bozukluklarına neden oldu. Zaten su sıkıntımız var. Devlet Su İşleri bazı bölgelerde su kısıntılarına gitti, bazı ürünlerin ekilmemesini önerdi. Ürün desenlerinde değişiklik yapmak zorunda kalacağız.” ifadelerini kullandı.