İZMİRİZ.BİZ - Foça Ak Parti İlçe Başkanı İrfan Çalışkan ve Foça Ziraat Odası Başkanı Saim Demirbaş, vatandaşlardan gelen şikayetler üzerine Gediz Deltası'nın kıyılarından biri olan Foça Bağarası'nda incelemelerde bulunarak açıklama yaptı.
Foça Ak Parti İlçe Başkanı İrfan Çalışkan, " Biz burada doğduk, burada büyüdük.Çocukluğumuzda su içtiğimizi hatırlarım.Ancak şu an ki hali içler acısı.Deri Sanayii'nden gelen atıklar deltayı perişan etmiş durumda.Şu an siz de görüyorsunuz ki artık bu bölgede hiçbir canlı yok.Kurbağalar bile burayı terk etmiş durumdalar.Hergün sayısızca çiftçilerimizden telefon alıyoruz.Çünkü buradan sulama bekleyen çiftçilerimiz de mağdur.Durum böyleyken buradan su beklentisi olan tarlalar da çok kısa zaman içerisinde tarla vasıflarını yitirecekler.Acilen bir çözüm bulunmalı, bunun için buradayız" dedi.
Foça Ziraat Odası Başkanı Saim Demirbaş ise "Çiftçilerimizden gelen şikayetlere artık yetişemiyoruz.Sayın Başkan ile günde en az 2-3 kez sadece delta meselesi yüzünden konuşup çözüm üretmeye çalışıyoruz.Deri Sanayii'nden gelen atıkların temiz olduğunu söyleseler de ben öyle olduğunu düşünmüyorum.Ayrıca Manisa Organize Sanayii'nin de atıkları deltaya dökülüyor.Bu kirli su körfeze kadar gidiyor.İzmir körfezinin kirliliğinde Gediz Deltası'nın payı büyük.Zaten ovamız verimli bir ova değildi.Yoğun çalışmalarla tam düzelttik, artık verim alıyoruz dediğimiz zamanda en fazla 3-4 sene içerisinde buradan ürün almak mümkün olmayacak" dedi.
Başkan Çalışkan, Gediz Deltası'nın çok büyük bir coğrafya olduğunu vurgulayarak , "Konu ile ilgili çok sayıda uzmanın hem bölgenin kıymetini, hem de karşı karşıya olduğu tehlikeleri belirten çok sayıda yayın var.Bunlardan kısa bir kesit paylaşmak isterim" dedi.
Gediz Deltası, nüfusu 4 milyonu aşan bir metropolün içinde yer alan ve barındırdığı farklı habitatlar sayesinde binlerce canlıya yaşam ortamı sunan uluslararası öneme sahip nadir sulak alanlardan biridir. UNESCO’nun Dünya Doğa Mirası kriterlerini sağlamakta olup, listeye alınması için başvuru yapılmıştır. Dünya ölçeğinde Önemli Doğa Alanı ve Önemli Kuş Alanı’dır. Flamingoların dünya nüfusunun yaklaşık yüzde onu, İzmir’in Gediz Deltası’nda yaşamaktadır. Nesli tehlike altında girmeye yakın olan tepeli pelikan ile nesli tehlike altında olan Akdeniz foku ve Caretta caretta deniz kaplumbağasının birlikte yaşadığı nadir alanlardan biridir. Tüm Ege Denizi’ndeki en önemli balık yavrulama ve beslenme alanlarından biridir ve Türkiye’deki tuz üretiminin yaklaşık üçte biri burada gerçekleşmektedir. Delta, ulusal ve uluslararası yasalarla korunmasına karşın yeryüzünün en tehlike altındaki 255 Önemli Kuş Alanı’ndan biridir.
Tehditler
Gediz Deltası, her ne kadar ulusal ve uluslararası yasa ve yönetmeliklerle korunuyor olsa da İzmir şehir merkezi çeperinde, denizin yanı başında geniş bir bölgeyi kapladığı için büyük bir kentleşme baskısı altındadır. Deltadaki önemli beslenme alanlarını bir arada bulunduran, tuzlu çayır ve bozkır habitatlarının bir arada olmasına bağlı olarak çeşitliliğin fazla olması sebebiyle deltada hayati öneme sahip Güney Gediz Deltası geçtiğimiz 20 yılı aşkın süre içerisinde büyük yapılaşma planları için hedef alan olarak seçilmiştir.
Deltanın Çamaltı Tuzlası sınırları içinde kalan kısmına liman yapılmak istenmiştir. Bu proje, inşaat alanının 1998 yılında ilan edilen Ramsar Alanı sınırları içinde kalması nedeniyle iptal edilmiştir. Çiğli ile Balçova ilçelerini körfezin üzerinden bir otobanla bağlamayı hedefleyen, 2017 yılının Nisan ayında ÇED Olumlu kararı verilen Körfez Geçiş Projesi için meslek odaları, sivil toplum kuruluşları ve vatandaşlarının açtığı davalar sonucunda 2018 yılının aralık ayında ÇED Olumlu kararının iptali kararı verilmiştir. Ancak koruma bölgesi üzerindeki yapılaşma baskısı hala devam etmektedir. 2018 yılında sit yönetmeliğinin güncellenmesi ve doğal sit alanlarındaki statülerin değişmesinin ardından Gediz Deltası 1. Derece doğal sit alanındaki sit dereceleri ve buna bağlı olarak alanı koruma ve kullanma koşulları değiştirilmiş; korunması gerekli doğal sit statüsündeki alanların doğal niteliklerinin bozulmasının önü açılarak, nitelikli alanlar yapılaşma tehdidine açık hale getirilmiştir.
Havzadaki sanayi bölgeleri ve tekil endüstriyel tesislerin arıtma sistemlerinin yetersiz olması veya hiç olmaması Gediz Nehrinin kirlenmesine yol açmaktadır, nehrin kirliliği ise tüm delta ekosistemini tehdit etmektedir. İzmir Büyükşehir Belediyesi Arıtma Tesisi’nden elde edilen atık çamurun alanda kurutulmaya bırakılması tuzcul floranın tahribatına sebep olmuştur. Yapılan çamur kurutma üniteleriyle birlikte atığın miktarı azaltılmış olsa da olumsuz etkisi tamamen yok olmamıştır. Katı atıkların bekletildiği bu çukurlar yaz aylarında içerisinden çıkan metan gazının güneş ışınları ile tepkimeye girmesi ile yangınlara sebebiyet verebilmektedir. Sulak Alan Koruma Bölgeleri sınırları içerisinde yasadışı çöp ve moloz dökümü yapılmaktadır. Tarımsal faaliyetlerden kaynaklanan kimyasal gübre, yabani otların kurumasına sebep olan kimyasallar, tarım ilaçları gibi kirleticiler sebebi ile ekosistem bozulmalara uğramaktadır.
Deltadaki tatlı su yetersiz ve kalitesizdir. Deltadaki kurutma kanalları, setleri ve tuzlalar suyun doğal akışını bozmuştur. Geleneksel yöntemlerle yapılan balıkçılık faaliyetleri bu durumdan büyük zarar görmektedir çünkü lagünlere tatlı su girişi olmadığı için tuzluluk seviyesi artmakta ve bu durum balıkların alanda barınamamasına yol açmaktadır. Yasa dışı avcılık ve balıkçılık konusundaki yaptırımlar ve konu hakkındaki toplumsal bilinç seviyesi yetersiz kalmaktadır.
Korunan Alanlar
Alanın biyolojik çeşitliliği ulusal ve uluslararası mevzuatla korunmaktadır ki bu alanın doğal zenginliğini ve habitat çeşitliliği gösterir niteliktedir. Delta, Önemli Kuş alanı (ÖKA) ve Önemli Doğa Alanı (ÖDA)’dır ve alan aynı zamanda 1998 yılında Ramsar Alanı olarak belirlenmiştir. Deltanın bir kısmı doğal Sit statüleri ile de korunmaktadır. Doğal Sit alanlarına yönelik yönetmeliğin değişmesi ve deltadaki sit sınırlarındaki düzenleme ile birlikte deltadaki doğal sit alanları; Kesin Korunacak Hassas Alanlar, Nitelikli Doğal Koruma Alanları, Sürdürülebilir Koruma ve Kontrollü Kullanım Alanları’dır. Leukai antik kentinin bulunduğu alan ise 1. Derece Arkeolojik Sit alanı ilan edilmiştir.
Koruma Çalışmaları
Deltadaki koruma çalışmalarını güçlendirmek amacıyla İzmir Valiliği’nin koordinasyonunda “İzmir Kuş Cennetini İyileştirme, Geliştirme, Tanıtma Birliği” 2003 yılında kurulmuştur, fakat birliğin faaliyetleri 2017’de durdurulmuştur. 2006 yılında Çevre ve Orman Bakanlığı, EgeDoğa ve Doğa Derneği işbirliğiyle 2004 yılında ilk Gediz Deltası Yönetim Planı hazırlanmıştır. Yönetim Planı uyarınca, sahadaki geleneksel tarım, balıkçılık ve hayvancılık temel faaliyetler olarak halk tarafından da kabul görmüş, bu faaliyetlerin doğa koruma odaklı (kuş gözlemciliği, Doğa Tarihi Müzesi, Gediz Havzası Araştırma ve İzleme Merkezi, geleneksel tuz üretimi vb) eylemlerle desteklenerek, bu değerli ekosistemin gelecek kuşaklara en sağlıklı şekliyle bırakılmasını sağlayacak adımlar atılmıştır.
EgeDoğa ve Doğa Derneği, deltadaki yasadışı yapılaşma ve çamur dökümü girişimlerini engellemek amacıyla bir dizi dava açmış ve bunların büyük kısmını kazanmıştır. Yasadışı yapılaşma karşısında Atlas Dergisi iki farklı kampanya başlatarak alanın korunması için on binlerce insanın desteğini toplamıştır. Çiğli ile Balçova ilçelerini körfezin üzerinden bir otobanla bağlamayı hedefleyen, 2017 yılının Nisan ayında ÇED Olumlu kararı verilen Körfez Geçiş Projesi için Doğa Derneği, TMMOB, EGEÇEP ve vatandaşlarının açtığı davalar sonucunda 2018 yılının Aralık ayında ÇED Olumlu kararının iptali kararı verilmiştir. 2018 yılının Şubat ayında Doğa Derneği, EGEÇEP, TMMOB ve vatandaşların katılımı ile “İzmir’e Sahip Çık Platformu’’ kurulmuştur. İZKUŞ ve ardından Doğa Koruma ve Milli Parklar Genel Müdürlüğü’nün koordinasyonunda kış ortası su kuşu sayımları yıllarda kesintisiz olarak yapılmaktadır. Doğa Derneği deltada düzenli olarak alan izleme çalışmaları ve kuş sayımı yapmaktadır. Doğa Derneği, Gediz Deltası’ndaki koruma statülerindeki değişiklik ve alana yönelik müdahalelere yönelik savunuculuk çalışmalarına, ilgili paydaşlarla işbirliği içerisinde devam etmektedir.
Doğa Derneği tarafından başlatılan ve binlerce kişinin desteğini alan, alanın UNESCO Doğa Mirası Listesi’ne dahil olmasını hedefleyen kampanyanın ardından 2019 yılı Kasım ayında İzmir Büyükşehir Belediyesi ve Doğa Derneği işbirliği ile gerçekleştirilen UNESCO Dünya Mirası Yolunda Gediz Deltası Çalıştayı’nda İzmir Büyükşehir Belediyesi tarafından alanın UNESCO Dünya Mirası listesine girmesi için gerekli başvurularda bulunulduğu duyurulmuştur. Ardından İzmir Büyükşehir Belediyesi, Çiğli Belediyesi ve Doğa Derneği işbirliği ile Gediz deltası proje koordinasyon ekibi oluşturulmuş ve Gediz Deltası’nda, ortak çalışmaların yürütüleceği bir irtibat ofisi kurulmuştur.
Doğa Derneği Gediz Deltası’ndaki yaşamı kurulduğu günden bu yana savunmaya devam ediyor. 2020 yılından bu yana İzmir Büyükşehir Belediyesi desteği, Doğa Koruma ve Milli Parklar Genel Müdürlüğü ve İzmir İl Şube Müdürlüğü izniyle alanda biyoçeşitlilik araştırmaları ve farkındalık çalışmaları gerçekleştiriyor. İlkbahar ve sonbahar kuş göçü izleme çalışmaları, üreyen kuş atlası çalışmaları, kuşların geceleme alanlarının belirlenmesi, flamingo ve tepeli pelikan yuva sayımları, orta ve büyük memeli yaban hayvanlarının yaşam alanlarının belirlenmesi gibi çalışmalar yürütüyor.
HABER : Servet Vural